Galeride ki Aziz

Posted by Oduncu Gömleği | Posted in , , , , , | Posted on Salı, Ağustos 17, 2010

İğrenç, yapış yapış bir hava. Havalandırma yok, artık yok. Bu insansız bina da balıklar dışında yaşayan yok. Buna, yaşamak denirse. Akvaryumun suyu sıcak. Biri, bir ara buz atmış. İçinde hasta balıklar var, ölmeye şişmiş balıklar. Daha sonra akıllanıp, bir fan takılmış. Üflesem, o sikik fandan daha serin bir hava veiririm. Bu boş sanat galerisinde, tablolarla gözü doymayanlar için bir zevk bu koca akvaryum. Kocaman ama içinde olması gerekenden çok daha fazla balık var. Renkli renkli, geceleyin çekilmiş bir trafik resmini anımsatıyorlar. Hani şu arabaların sadece farlarının göründüğü resimler. Kırmızı stop lambaları, sarı ve ya beyaz farlar. Balıkların konsepti de bu. İğrenç, bir çoğu hasta ve dengesiz yüzüyorlar. Hasta olduklarını anlamak için çok zeki olmak gerekmiyor. Suyun dinlendirilmiş ya da sert olduğunu anlamak için gerekiyor olabilir, umrumda değil. Entelektüel orospu çocukları balıkların bir çok çeşidini iğrenç bir şekilde yediği gibi, izleyerek de onları iğrenç bir şekilde öldürebiliyorlar. Bu, bir evin başarısız bir bakım sergileyen hizmetçisinin ilgilendiği bir akvaryum değil. Bu bir konsept, katliam. Balıkları sevmem ama entelektüel orospu çocuklarını hiç sevmem. O yüzden bugün buraya dördüncü tabloyu çalmaya geldim. Hiç siklerinde olmasa da, bu eserin yokluğundan nasıl dem vuracaklarını göstermek için. Sahte üzüntüler, sanata yapılan saygısızlık hakkında ki sikik aforizmaları. Sırf konuşacak bir şeyleri olsun diye yapıyorum bunu. Ben, azizim.

Comments (0)

Yorum Gönder