Hepsine ihtiyacım var ama hiç birini istemiyorum!

Posted by Oduncu Gömleği | Posted in | Posted on Cuma, Aralık 25, 2009

Yalnızlığıma isyan falan ettiğim yok benim. Sadece seninle, bir diğeriyle ve sizin gibi olanlarla konuştuğumda imreniyorum. Bazen diyorum "Sen ve ben birlikte olsak ne olurdu ?" Tek eşli bir hayvan olmayı isterdim. Hem benim gibi biri için daha kolay olurdu çok eşli olmaktan. Ben Dünya gözünde acizim, rahat yaşıyorum sırtından geçindiğim kişiler sayesinde. Dünya gözünde, varlığı yokluğu bir olan budalayaım ama şunu söyleyeyim, sikerim Dünya' yı.
Herşeye, herkesden daha çok ihtiyacım var.
Hiçbirşeyi, hiç kimseden istemiyorum.
Eğer bana bir şey vermek istersen, sana "onu al da götüne sok." diyeceğim.
Çünkü ben acıların hiç birini sevmem, aşk acısı güzeldir diyeni de sevmem. Tamam buldum. "Sen ve ben" birlikte olsaydık ne olacağını artık biliyordum. Ben bir maymunum, ve seni eğlendirmek için evrim geçirecektim, sonra tekrar, sonra tekrar. Senin dişlerini görebilmek için, güldürmek için rezil edecektim kendimi. Sen dişlerini göstereceksin, ben seni güldürdüğüm için mutlu olacağım. Aşığım sana çünkü.
Ve çevrede gördüğüm tüm aşıkların acizliği aklıma gelecek, herkesin maymun olmasını dileyeceğim.
Tekrar aşıkların budalalıkları aklıma gelecek, ve ben ne için uğraştığımı göreceğim.
Ne için uğraşıyorum ben ?
Hiç için...
Ve artık sen ben birşey yapmadan, sadece yüzüme bakıp gülümseyeceksin. Bir hamle yapacağım ve ağzın kulaklarına vardığında tüm dişlerini alnımın ortasıyla kıracağım. Arkama bakmadan, göz yaşlarımı saklamadan koşarak kaçacağım hayvan bahçesinde ki gezimizi yarım bırakıp.
Hayvanlığıma lanet edeceğim odamın köşesinde ağlarken, aynaları bir bir çıkarıp atacağım evimden. Bu hayvanla yüzleşmek istemiyeceğim. Bak işte, birşeye daha ihtiyaç duymaya başlayacağım ve henüz buna ihtiyaç duymaya başlamadan istemiyorum artık.
Dünyada ki en aptal varlık ağaçlardır. O kadar saf ki, her yaz mevsiminde çiçeklerini açar hiç kaybetmiyecekmişcesine, her kış sadece dalları kalır. Sonra ki yaz, yine açar çiçeklerini sanki kara kış bu sefer gelmeyecekmişcesine, umutla. Kış gelir, silahı rüzgardır. Alır götürür tüm yaprakları. Sikerim umudu.
Bu bana ders olacak, artık tohumları yeşermeden koparacağım topraktan. Ki yeşerip güzelleştikten sonra, acıları bir bir yaşayıp ölmesin diye.
ve bir tekmeyle savuracağım tüm tohumları;
"Topraktan gökyüzüne
Gökyüzünden pisliğe."
Bir dakika, dişlerini kırdığım kafam çalışmaya başladı, sen beni maymunluklarım yüzünden sevmiyor muydun ? Maymun bir hayvan, senin damarlarında ki kanlarını ağzından çıkartırken de hayvanlık yaptım işte. Hoşuna gitmedi mi sevgilim ? Gitmedi, çünkü ben herşeyin farkında olduğunu sanan düz mantıklı bir budalayım.
Artık bana daha çok gülmenizi de istemiyorum. Bana gülmenize ihtiyacım var ama artık istemiyorum.
Kimsenin yüzüne bile tükürmeyeceği ucube bir dişiye saatlerce sarılıp ağlayabilirim, buna ihtiyacım var. Beni sakinleştiren bir dişi istiyorum. Bunu istiyorum. Ayaklarım kanayana kadar sarılabilirim. Kendini beğendirmeye çalışmayan her yaşam formuna sarılabilirim. Bu bir örümcek bile olabilir. Dişi olsun, dostluk yalan birşey. Sevgili şahanedir. Erkek sevgili olmasın, ibne değilim ben. İbnelerden korkarım. Herşeyden, herkesden daha çok korkarım. Çünkü herşeyden, herkesin farkında olduğundan daha çok farkındayım.
Aşık olmaya ihtiyacım var, sarılmaya ihtiyacım var,
yağmur yağmazken, yağıyormuşcasına yürümeye ihtiyacım var.
Bir deliyle arkadaşlık yapmaya ihtiyacım var, delirtsin beni diye.
Kendimi delirtecek olan deli arkadaş benim, ben zaten bir deliyim. Tanıdığım, tanımadığım ve asla tanıyamayacağım insanlar, size söylüyorum
Hepinize ihtiyacım var ama hiç birinizi istemiyorum.
Hepsine ihtiyacım var ama hiç birini istemiyorum!


Adam!

Comments (0)

Yorum Gönder