Beni bırakın artık, geç oldu. Bu saatten sonra dönüş yolunda hep köpekler var!

Posted by Oduncu Gömleği | Posted in | Posted on Cuma, Aralık 25, 2009

Sen kimsin diye sormaya cesaret bile edemiyordum ki. Ucuz sikko malt içeceğimin teneke kutusu elimi kesiyordu. Korkak! Diye bağırmış da duymamışım, o da sinirlenip elimi kesmiş sanki. "Hadi söylesene lan gerizekalı!" diyordu teneke kutum. O anda, onun önünde altta kaldığımı hissettim. Egolarıma bıraktım direksiyonumu. Dur. Ben! Dur. Bu ne saçmalık. Teneke kutuyu botlarımın topuğuyla ezdim be! Üstelik, DUR! Benliğim saçmalamaya başladı. Teneke kutuyu dövüyorum. Beni o' nun önünde küçük düşürdün. Korktum evet, zamana ihtiyacım vardı!

Tamam, ee teneke bi siktir git! Kendimdeyim, konuşacaktım. Arkasını dönüp vargücüyle koşarak uzaklaşan o'na soracaktım ama o korkup kaçmıştı. Teneke kutu ile aramda olan şeyler, hayır hareketlerim. Şey ne be. Nefretlik bir kelime 'şey' Ne boksa işte.

Sanırım beni ruh hastası sandı. Bir ruhum var mıydı. Evet. Bence o teneke kutu' nun da ruhu var. O yüzden bu münasebetim lanet kutuyla. Hem canımı yaktı be! Canım tatlıdır benim, canım. Senin gibi. Şimdi göremiyorum işte, karanlıkta kayboldu gözlerimden. Onu korkuttum. Umarım bir başka teneke kutu, seni bir aşığın önünde küçük düşürmez ey sevgili.


Adam!

Comments (0)

Yorum Gönder